ÖĞRETİLMEYEN İMZAYA YÜKLENEN AĞIR SORUMLULUK – İMZA İNCELEME

İmza inceleme

Şehirleşme ile insanlar bir arada yaşamaya başlamıştır. Ülkemizde özellikle son 50 yılda kırsaldan kente doğru göçler devam etmektedir. Öyle ki bu durum %90’lara ulaşmıştır.  Güven ilişkisi yerini yazılı kurallar almıştır. Yaşamın her alanı planlıdır. Her alanı kayıt altındadır. Eğer bir hak istenecekse yazılı belgelerle ispat gerekmektedir.

Kişinin kendisini ifade edebildiği yazıların oluşumu, ilk harfleri öğrendiğimiz yaşlarda oluşan beyin öğrenme kalıplarımızla şekillenmeye başlamaktadır. Kendi özel kabiliyetimiz, beyinsel refleks ritmiklerimiz, nörolojik gelişim sürecimiz; öğretmen, okul, anne baba, aile çevresinin doğrudan ve dolaylı etkileri harf  rakam oluşumu, kağıt üzerinde konuşlanma biçimi, satır üzerindeki yeri, birbiri arasındaki mesafe, hızı eğimi gibi refleks yapılanmalar gelişmektedir. Bu durum yıllar geçtikçe bazı değişimlere uğrasa da ilk dönemde öğrendiğimiz ana kalıp üzerinde gelişim şeklinde olmakta, ana öğreti pek değişmemektedir.

Bu durum kişisel refleks kimlik bilgisini oluşturmaktadır. Kişinin refleks hareketlerle oluşturduğu harf, rakam, kelime, cümle, imza adeta kişinin kimliği gibi kişiye özel hale gelmektedir.

Yazı-imza oluşumu yılların alışkanlığına bağlı olarak düşünülmeden ve tasarlanmadan hızlı, işlek, seri şekilde oluşturulur.  

İmla yazım hatalarıyla bütünleşik öğrenilmişse aynı nitelik ileriki yıllarda da izlerini sürdürecektir. 

Kusursuz şekilde öğretilmiş ise o özellik gelişerek devam edecektir. 

Biz buna stilometri diyoruz.   Kişinin yazım stili tespit edilebilirse ve başka belgede de aynı stil izine rastlanırsa yazı yazan kişinin kimlik tespiti mümkün olabilmektedir.

Kişinin yazım stili kişiye özeldir. Taklit edilemez.  Taklit edilirse, taklit eden kişi aynı refleks sistemine sahip olmadığı için ilk görüntüde benzetme yapsa da detay refleks yapılanmada başarı sağlama imkânı yoktur.

Temel fark, imza yazı sahibinin düşünmeden tasarlamadan harf, rakam, cümle imzaları oluşturmaktadır. Ancak taklitçi her detayı önceden çalışması gerekir ve alışkanlık kazanmış olması gerekir.  Uzun yıllarda oluşan refleks sistem kısa süre çalışma ile elde edilebilecek bir öğrenim değildir.  Başarılı taklitçi kişi, genel tersim biçimi olarak görsel olarak benzetme yapabilir. Ama yazının kalem akışı ve işlekliğine bağlı geçişler, bukleler, keskinlik, ovallik, uzunluk, kısalık, metrik durum, eğim, yön, mesafe, baskı, gibi onlarca refleks detayı inşa etmesi olanaksızdır.

Burada konumuz yazının veya imzanın nasıl öğrenildiğinden bahsetmek değildir.

Bir belgenin alt kısmı veya herhangi bir yeri imzalandığı zaman o belgenin üzerinde yazan anlam içeren ve sorumluluk gerektiren bütün değerlerden ‘ben sorumluyum’ demektir.

Bu belgede borç alışverişine bağlı bazı rakamlar yazıyorsa ve imzalamışsanız ‘o borcu ben ödeyeceğim’ demektir.

Bir belgede yetkinizde bulunan bir malın, ev, araba, arsa veya kıymetli bir ürünün devri ile ilgili bilgi yazıyorsa devretmiş sayılırsınız

Hayatın her aşamasında sorumluluğu üstlenmek üzere imza atmaktayız.

İmza attığımız bir belge, nerede hangi resmi dairede işlem görüyorsa bizim sorumluluğumuz beraberinde ilerlemektedir

Yıllar geçse de imzamız bulunan bu belge bizi sorumlu tutmaya devam etmektedir.

İmza Eğitimi – Ders Olarak İşlenme Süreçleri

Öncelikle taklidi daha zor olan, refleks yapılanması yoğun olan imza geliştirmek gerekir. Bu süreç ilkokul hayat bilgisi derslerinden, orta öğretimde Türkçe-Edebiyat-Vatandaşlık Bilgisi derslerinde işlenmeli, süreç üniversite aşamalarında da sürdürülmelidir.

Eğitim süreçlerinin başından sonuna, ana okulundan lisans üstü seviyeye kadar imza ile ilgili ders yoktur. Ünite seviyesinde ders programına alınmalı, önemi anlatılmalı, imza oluşum aşamalarında uygulama yapılmalıdır.  İlk harf öğretimi sürecinde ‘E’ harfinin ilk çizgisi yüzlerce kez çizdirilmekte, sonra yatay çizgiler yüzlerce kez çizdirilerek E harfi oluşumu bellek kalıp sistemimize işletilmektedir.  Bu süreç bütün harfleri veya rakamları öğrenirken uygulanmaktadır.  Heceler, kelimeler, cümleler, deyimler vs. devam etmektedir.

Ancak bu eğitim süreçleri imza için uygulanmamaktadır. Aynı harf, rakam çiziminin oluşturulma süreçleri gibi imza eğitimi süreçleri de olmalıdır.  İmza için özel şifre kilit sistemi diyebileceğimiz ilave anlamlı anlamsız refleks yapılanmalar eklenmelidir ve bu süreç uzun eğitim sürecinde sürdürülmelidir.

İmza nasıl başlıyor, başlama bölümü, gövde bölümü, son kısmı, bitişi, isim soy isim harflerini içerip içermediği, kaligrafik özelikleri gibi konular eğitim süreci boyunca ders olarak işlenmelidir.

Kişi 18 yaşını doldurduktan sonra reşit ve erişkin kabul edilmektedir. Bu yaştan sonra kanuni sorumluluk dönemi başlamaktadır.  Alım-satım- sözleşme-kiralama vs. gibi sorumluluk gerektiren konularda belgelere imza atabilir yetkinliğe sahip kabul edilir.

Ancak ağırlıklı olarak 25’li yaşlarda bahsi geçen mali değeri ve sorumluluğu olan belgelere imza atma süreçleri başlamaktadır.

Bu yaşa kadar kişinin imzası yeterli kalitede gelişmiş olması gerekmektedir. Resmi evraklara atılan imzalar yeterli ve tatmin edici refleks yapılanma unsurlarını barındırmalıdır.

Taklit ederek sahte olarak amacı dışında kullanmayı düşünen art niyetli bir kişi imzayı taklit çalışması yaptığında genel görüntü benzetmesinden öteye gidememelidir. 

İmzanın detayında; kıvrım, bukle, kişiye özel stil, isim unsurları, özel işaret, simge, kaligrafik değer gibi unsurları doluca içermelidir.  Taklitçi kötü niyetli kişi, detayda oluşturulan unsurları kusursuz işleyemeyeceğinde imza inceleme süreçlerinde tespiti mümkün olabilsin.

Bir yanıt yazın

İletişim Formu

Herhangi bir yükümlülük altına girmeden ücretsiz danışmanlık almak istiyorsanız, aşağıdaki formu doldurun, sizinle iletişime geçelim.